Adalet Zamanın Kölesidir

İnsanların evde nasıl canı sıkılıyor anlamıyorum. Asosyal olduğum için mi bilmiyorum ama dışarı çıkmamanın eksikliğini hissettiğim tek an markete gidememek. Hoş çalıştığım sektörden dolayı hafta içi mecburen dışarı çıkıyorum ama geçtiğimiz hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağında da evden dışarı çıkmadığım için hayatımda bir eksiklik oluşmadı. Hatta karantina günlerinde, zaten tembel olan ben daha da tembelleştim. Sabah uyan, bir şeyler ye, bir şeyler izle, bir şeyler oku, tekrar bir şeyler ye, tekrar bir şeyler izle, uyu. Tam olarak evde kaldığım günleri bu şekilde geçiriyorum.

Bu haftanın bir şeyler izleme kısmını muhteşem bir dizi olan Bozkır’a ayırdım. Cumartesi günü başlayıp dün akşam bitirdim. Açıkçası The English Game’i izlerken uyuyakalmasaydım Bozkır’a başlamayacaktım.

Daha önce yine bir Türk yapımı olan Şahsiyet‘i izledikten sonra da bu kadar kaliteli yapımlar çıkarabildiğimiz için sevinmiştim. Şimdi yine aynı sevinci yaşıyorum. Şahsiyet’ten iyi veya kötü gibi yorumlar yapmak yersiz olur. Ama izlerken biz de beceriyoruz artık bu işi diyeceğiniz türden bir dizi olmuş. Gerçi gerek Blutv’nin gerek Puhutv’nin hemen hemen tüm yapımları oldukça kaliteli.

Bozkır’da Şahsiyet gibi mini bir dizi aslında. 10 bölümden oluşan, başrollerini Yiğit Özşener ve Ekin Koç’un oynadığı, Levent Cantek’in yazdığı bir polisiye dizisi. Polisiye dendiği zaman klasik polisiye konulu diziler algılanabilir. Fakat dizi sizi her bölümünde içine çekiyor. Bir süre sonra sanki siz de dizinin bir oyuncusu gibi tepkiler vermeye başlıyorsunuz. İki polisin küçük bir şehirde geçen çocuk cinayetlerini araştırması dizinin konusu. Fakat bu konu etrafında pek çok irili ufaklı konular da dönüyor. Yalnız bu irili ufaklı konular sizi asla ana konudan saptırmıyor.

Bir kere televizyonda izlediğimiz 2-3 saatlik diziler gibi değil. 1 saatte anlatmak istediği her şeyi abartmadan anlatıyor. Filmin başından sonuna kadar biz kokuyor. Çekimler, renkler çok iyi. Nur Fettahoğlu’na çok ısınamasam da diğerlerinin oyunculuğu muazzam. Özellikle Yiğit Özşener adeta devleşmiş.

Dizinin hiçbir bölümünde sıkılmıyorsunuz. Özellikle bazı bölümlerinde sizi o kadar içine hapsediyor ki kafanızı çevirmeden izliyorsunuz. Aksiyonu ve gerilimi tam dozunda. Hatta bazı sahnelerde gerilimi bir doz artırması kalbinizde ufak çaplı çarpıntılara sebep oluyor. Yavşak müdür ve Piç Ziya yüzünden de sinir katsayınız biraz yükselebiliyor.

Dizinin eksikleri var mı illa ki var. Mesela mantık hataları. Fakat diğer güzel şeyler bu mantık hatalarını absorbe ediyor. Onun dışında bu kadar iyi bir diziye kesinlikle çok daha iyi bir final gerekliydi diye düşünüyorum. Pek çok şeyin havada kaldığı bir final ile bitirmeselerdi keşke.

Dizinin en güzel yanı ise son 2 bölüme kadar asla sizi katil kim sorusunu sormaktan alıkoymaması. Bazı polisiye dizilerinde birkaç bölüm sonra katili tahmin edersiniz ve bir iki bölüm daha izledikten sonra katilden emin olursunuz ya, işte Bozkır’da böyle bir şey mümkün değil.

Aylık 19,90 TL karşılığında (öğrenci iseniz 14,90 TL) Blutv aboneliği alarak diziyi diziyi Blutv üzerinden izleyebilirsiniz. Şu karantina günlerinde kesinlikle değer.

Bana kahve ısmarlamak ister misin? ☕