…AĞLAMAK…
Kadınları hep sulu gözlü olarak bilirsiniz dimi.Herşeye ağlarlar sanırsınız…
evet kadınlar ağlar.Kadın narindir,kırılgandır,cam vazo gibidir.Ama her kadın bir değildir.
Sahtekarlar vardır içlerinde,ağlamak için ağlarlar.Zavallı derim ben onlara sadece zavallı…Bunlar kadınların malesef büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor ve bunların sayesinde tüm kadınlar aynı damgayı yiyor.Peki geri kalanı hiç düşündünüz mü?
Bazı kadınlar vardır.Ağlamaktan kaçarlar.Her damlaları bir kristaldir düşüp kırılabilecek kadar değerlidir.Onlarda bunun farkındalar zaten.Zavalllı değildir onlar.Sahtekar değildir.O yaşlar yürekten gelir.Çok nadirdir ağlamaları O da kıymetli bir şeyi yitirincedir.Yüreği yanıncadır,yalnız her yangında değil sadece en derin yarada ağlarlar.
Evet bir kadını ağlatmak kolaydır ama bir kadını YÜREKTEN ağlatmak zordur…
Yürekten ağlayan kadına “ağlama” demeyin sakın çünkü o yaşlar yürekten gelir ve durduramaz istese bile…
kadınlar ağlayarak olgunlaşır…
Zavallı kadınlar ağlayınca sapkın duygular içinde olurlar ne yapacakları belli değildir onların.Herşeyi yaparlar aklınıza gelmeyecek herşeyi yaparlar.Onların gözyaşlarını herkez görür.
Oysa diğerleri öylemi? Onların yaşlarını kimse göremez.Adeta içine akıtırlar yaşları…
Ağlarken yürekten ağlıyorsa susar kadın herşeye rağmen susar boğazına bir yumruk oturur ve yutkunamaz…
peki kadınlar niye ağlar ?
Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
Bir kadının ağlaması yhut birisinin ağlması onu güçsüz göstermez asla biz bayanlar içimize atarız ne yaşarsak elbet dolarız ve birden ağlamaya başlarız denildiği gibi hele yüreğine birisi ulaşıp ve iğne batırmaya başladıysa o an kimseye anlatamaz susar gülmeye çalışır ama işe yaramaz yaşadıkları film şeridi gibi geçer dişlerini sıkar ama fayda yok içindeki zehiri akıtmak ister kimisi kıtır gözyaşlarıyla o pis zehri bazıları ise o zehirin içinde kavrulup yok olur ama olgunlaşır insan sulugöz denir belki ama onlardan daha olgundur aslında kimseye tutunamazlar kendilerinden başka ve aşka inanmam derler çünkü bilirler bir kez yanacak canları gözlerinin tutulduğu yüreğinin vurgun olduğu bir insan olsa bile kaçırır gözünü hayır der zehrimde bu kez boğulmak istemiyorum der…. çok teşekkürle gerçekten çok güzel anlatmımşsınız….