Antalya’da Görülmesi Gereken Tatil Beldesi Side
Türkiye’de yaz tatilinde gezilecek yerler dendiğinde akla gelen ilk yerler Akdeniz ve Ege sahilleri. Yazın başlaması ile birlikte size Antalya’da gezilecek yerlerin başında gelen Side tatil önerisi ile geldim. Pandemi var yahu ne gezisi diyorsanız çok haklısınız. Haklısınız haklı olmasına da o karantina günlerinde sizlerde sıkılıp bunalmadınız mı? Bu yazımı karantinadan sıkılıp güvenli ve sakin bir tatil yapmak isteyenler için kişisel blogumda hazırladım.
Side’de Gezilecek Yerler
Side’nin içerisinde ve Side’ye yakın mesafede bir çok gezilecek yer bulunuyor. Manavgat Şelalesi ve Titreyen Göl gibi. Biz pandemiden dolayı kalabalık olabilir düşüncesi ve tatilimizi gezmek yerine çoğunlukla dinlenmeye ayırmak istediğimiz için yalnızca yürüyerek gezebileceğim noktaları gezmeyi tercih ettik.
Apollon Tapınağı
Apollon Tapınağı Romalılar tarafından M.S. 150 yılında mitolojide güzellik ile sanatın tanrısı olan Apollon’a ithaf edilmiştir. Tapınak kesinlikle Side’de görülmesi gereken yerlerden biri. Özellikler gün batımında ziyaretçi akınına uğrayan Apollon Tapınağı güneşin batışıyla mükemmel bir görünüme sahip oluyor. Fotoğraf çekmek için mükemmel bir alan.
Side Anıtsal Çeşme
Side anıtsal çeşme yani Nymphaeuma, Romalılar tarafından Anadolu topaklarına yapılan en görkemli çeşmedir. Nymphaeuma Side Antik Kenti’nin girişinde bulunuyor. 21 sütundan oluşan Anıtsal Çeşme’nin M.S. 2. yy’da yapıldığı tahmin ediliyor.
Side Antik Kenti
Side Antik Kenti, antik dönemde önemli ticaret ve liman kentleri arasındadır. Kentte Yunanlılar, Romalılar, Lidyalılar, Persler, Suriye Krallığı gibi önemli imparatorluklar hüküm sürmüştür. Antik kenti gezmeye başladığınızda kalıntıların ne kadar özele korunmaya çalışıldığına şahit oluyorsunuz. Kente giriş kapısı, sütunlu caddeleri, antik tiyatrosu ve daha bir çok kalıntının aralarında gezerken değişik bir his uyanıyor içinizde.
Side Sahili ve Beachleri
Side uzunca bir kumsala sahip ve kumsal boyunca farklı beach seçenekleri mevcut. Oteller genelde beaclerle anlaşma yapıyorlar ve siz kaldığınız otele göre beach tercih edebiliyorsunuz. Bizim kaldığımız otelin anlaşması Seaside Beach ileydi. Otel çalışanı ile görüştüğümüzde bu beachin otele yürüme mesafesinde ve çok yakın olduğunu söylemişti. Tatilimizin ilk günü bu beache yaklaşık 25 dk taşlı topraklı yollardan yürüdük. Antik kentin bazı bölümlerinde hala kazılar devam ettiği için böyle şeylerle karşılaşılabiliyormuş. Bizi çok fazla yürümemiz ve beachin çok fazla dolu olması mutsuz ettiği için otele daha yakın ve sakin olan bir otelin beachini kullanmayı tercih ettik. Otel müşterisi değilseniz şemsiye ve şezlonga 20 tl ödüyorsunuz.
Side’nin genel problemi bakımsız olması. Bizim kullandığımız ya da kullanmak için baktığımız beachlerin hepsinde duş alanları ve kabinler çok bakımsız ve dökülüyordu. Otel arayışında olduğumda da aynı şeyle karşılaşmıştım. Evler çok eski olduğu için bakımsız ve içi yenilenmemiş. Fotoğraflardan bakarak tatmin olduğum otele vardığımda hayal kırıklığına uğradım fakat side o kadar güzel ki otelin kötülüğünü de artık boşverdik. Eğer lüks bir otel tercih ediyorsanız Side Antik Kent dışında konaklayarak yalnızca Antik Kenti gezebilirsiniz. Kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
Kapak görseli Stefan Gogov