Başka Bir Arzunuz?
Günümüzde bankaların insanlara kredi vermek için ne tür şaklabanlıklara girdiğini bilmeyen yoktur sanırım. Çeşit çeşit reklamlar, türlü türlü ikna yöntemleri… İnsanların yakalarına bir yapıştılar mı bırakmak bilmiyorlar. En güzeli bankaların önünden bile geçmemek aslında da maalesef çoktan bağlamışlar kendilerine. Tam bu satırları yazarken Yapı Kredi tarafından aranıyorum. 3 gündür arıyorlar. Kredi kartları hakkında bilgi vermek istediklerini söylüyorlar. 3 gündür müsait olmadığımı söylüyorum. Tam kibar bir dille bir daha aramanıza gerek yok diyeceğim ki telefon kapanıyor. İlla kabalaşalım mı kardeşim? İlla telefonu açar açmaz bir daha aramayın kardeşim mi diyelim?
Konuyu aslında Garanti‘nin yeni reklamı olan Başka Bir Arzunuz‘a getirecektim fakat Yapı Kredi’nin araması sonucu cümleleri bir türlü toparlayamadım. Her ne kadar bankalar insanları ikna etmek için türlü türlü reklamlar çekse de bu reklamı bir banka reklamı olarak değil de normal bir videoymuş gibi izlemenizi tavsiye ederim. Dediğim şekilde izlediğinizde yüzünüzde muhakkak bir tebessüm belirecektir. Videodaki iyilikleri gerçek hayatta görmemiz belki binde bir ihtimal. Fakat bu insanların bırakın gerçek hayatta olduğunu olabileceğini bile düşünmek insana mutluluk veriyor.
Bu reklamı banka reklamı olarak izlemedim. Seninde dediğin gibi normal bir videoymuş gibi izledim.
Bu şekilde izlenildiğinde bir tebessüm oluyor insanda.
Özlemini çektiğimiz duygular var. Paylaşmak, dostluk, karşılıksız sevgi vesaire. Reklam olarak baz almadığımızda video aslında körelen duygularımıza hitab ediyor.
Bu reklamın tek sevdiğim yönüde bu zaten. Yoksa ne reklam ne garanti bankası umrumda değil.
Sanırım bankalar da insanların bu körelen duygularını ve bu duygulara aç olduklarını bilerek bunu insanların zaafı olarak görüyorlar. Özellikle şu son zamanlarda neredeyse tüm bankalar bu politika üzerine reklam çekiyorlar.
İsmail bana kızma sevgili dostum ama aslında, sende de suç var biraz :D Beni de arıyorlar ve aradıklarında nazik bir şekilde “Kredi kartı kullanmak istemiyorum, tüm harcamalarımı nakit olarak yapmayı tercih ediyorum ilginize teşekkürler.” diyorum. Aynı şekilde karşıdaki kişi de nazikçe cevap veriyor, zorlamaya kalkarlarsa da tekrar ikinci kez aynı cevabı vermem yeterli oluyor. Sen “Şuan müsait değilim.” dediğinde sistemden seni müsait olmadıkları için yedek listeye alınanların arasına ekliyorlar. Yani, tekrar tekrar aranmanın nedeni aslında yine temelde senin tutumun ve verdiğin cevaplardır.
Haklısın aslında Burak. Bundan sonra ilk aradıklarında senin de dediğin gibi kredi kartı kullanmak istemediğimi söyleyeceğim. Yoksa bunlar aramaktan bıkmayacaklar.
Bu reklamı ilk izlediğimde, yüzümde oluşan tebessüm; sonraki izleyişlerimde de vardı. Harika bir reklam olduğu şüphesiz ve aslında bir sosyal etkisi olan çalışma. Vermek kelimesinin ne demek olduğunu çok güzel anlatıyor. Umarım bu tarz reklamlar giderek çoğalır, direk marka reklamı yapmak yerine bunlar daha güzel :)
Reklamı ilk izlediğim günü ve zihnimde canlanan geçmişin samimiyetini hatırlıyorum. Tükenen güveni, kaybolan samimiyeti anlatıyor aslında. Markanın imajı için yaptığı bir çalışma olarak değil de, gerçekten videoymuş gibi izlediğinde insan dediğin gibi bi tebessüm ediyor.
Ne yazık ki bundan şikayetçi olmayan kimse yoktur. Şuan müsait değilim diyorum, tamam beyefendi 5 dakikanız varsa hemen anlatayım size dilerseniz diyor.
Aynı benim kafam ya gerçekten tam benim kafamdasınız bende ilk defa bu kadar mutlu oldum bu videoda
Bankalardan illellah ettik. Yapıştılarmı bir daha bırrakmıyorlar, hiç bulaşmamak daha iyi.
Gise islemleri kisminda Nemrut Ablalarin oldugu , nezaketen ‘iyi günler’ deyip suratina bile bakmayan ama kredi cekecegin zaman samimiyetin ve ilginin tavan yaptigi yerler degil mi bankalar?