Gidiyordun
Gidiyordun…
Ve elimden gelen şey,hiç birşeydi.
Madem işe yaramıyorlar, ben de vurdum jileti.
Bir şehir sana bulanıyordu…
Leş gibi ayrılık kokuyordu tüm köşe başları
Midem bulanıyordu.
Hani sormuştun ya bu şehir bizim olsun mu? diye
Gidiyordun..
Koskoca şehir avuçlarımda yanıyordu.
Söyledim sana kaç kere…
”Gitme,sakın düşerim!” diye
Sen inadına gidiyordun.
Dizlerim kanıyordu..
Umursamıyordun!
Annemin başımın ucuna koyduğu bir bardak suda boğuyordum hayallerimi.
Ellerim ıslanıyordu..
Ben katil oluyordum her gece, sen yine gidiyordun.
İlaçlarım vardı,sakinleştirdiği bilinen.
Dilimin altında biriktiriyordum…
Ve her gece kimse görmeden o suyun içinde onlarıda bağuyordum!
Belkide küçükken kırmızı topumu alıp kaçan çocukta sendin.
Biliyorum.
Ben biliyorum, sol kolumdaki jilet izlerinin ressamıda sensin.
O fırçayı elime verip, hayalleri rengarenk boyamayı öğreten sonrada
Tüm renkleri içi dolu bir bavula doldurup sadece kırmızıyı bırakıp biranda giden..
Antidepresanım oluyordu kırmızı kazağın.
Üstünü örtüyordum, üstüme örtüyordum.
Ben aşk kaybından ölüyordum.
Sen gidiyordun..
Niye mi?
Seni bırakıp giden o kızı unutamıyordun.
Ona kızıyordun, onun adına şiirler ispiyonluyordun…
Elimdeki fırçayla beni ona boyuyordun.
On parçaya bölüyordun. Sonra yüz…
Yüzüm kızarıyordu,kıpkırmızı oluyordum.
Gidiyordun…
Yüzsüzleşiyordum.
Ulan! Sırf elindeki hüznü yüzüne sürme diye elini bırakmamıştım ben!
Ben seni seviyordum. Sen ona kızıyordun..
Bu hikayenin yazarıda sendin biliyorsun..
Herkesin böyle bi hikayesi yokmuydu?
Mutlu başlayıpta, bir türlü bitiremediği.
Çünkü,kime anlatsa sadece ”unutursun” deyip omuzunu sıvazladığı…
Ben şimdi gidişini ezberliyorum…
Vurdum duymazlığına vurdum bi kaç akşam.
Ellerim sızladı!
Gidiyordun…
Ve elimden gelen şey, hiç birşeydi.
Madem işe yaramıyorlar, ben de vurdum jileti.
Gidiyordun…
Tuba Gündoğan
Keşke, okurken kalbimde hissettiğim burukluğu bu kadar güzel sözlere dökebilseydim.”Gidiyordun” Daha güzel anlatılamazdı.
Yüreğine sağlık Tuba..
Eğer bunu başarabildiysem, ne mutlu bana. Hissederek yazıyorum ve hissettiriyorsam karşı tarafa tam anlamıyla yazıyorum demektir. :) Hisseden yüreklerinize sağlık, teşekkür ederim…
Tuğba gerçekten yazım dilin çok iyi. Harika noktalar yakalamışsın; yalnız noktalama ve imlâda bir takım yanlışlıklar göze çarpıyor. Tabii bunlar düzelebilecek şeyler. Yazmayı asla bırakmamalısın. İsmail’i de arıyoruz, haberi olsun. Özledik; o kadar çalışmasın :)
Çok teşekkür ederim. Yazmayı bırakmayı düşünmüyorum şimdilik. Daha dikkat ederim. İletirim İsmail’e de. :)