Yazı hakkındaki yorumun nedir?
Hollanda’nın Başkenti Amsterdam’da Nerede Kalınır?
Amsterdam’da nerede kalınır sorusuna cevap olan en iyi yerler Old Centrum, Canal Belt, Leidseplein, Jordaan, Oud-West, Museum Quarter, De Pijp, Plantage ve Yahudi Mahallesi’dir. Bunlar, çok çeşitli cazibe merkezleri ve olanaklar sunan turistler için popüler ve güzel mahallelerdir.
Amsterdam turistler için güvenli bir şehirdir. Bazı alanlar diğerlerinden biraz daha keskindir ancak çoğu mahalle güvenlidir. Amsterdam’daki en güvenli yerleri arıyorsanız, Museum Quarter, De Plantage ve Southern Canal Belts’e bakmalısınız. Herhangi bir büyük şehirde olduğu gibi, yankesicilik, bisiklet hırsızlığı gibi önlemler almak ve geceleri yetersiz aydınlatılmış alanlarda yalnız yürümekten kaçınmak her zaman yararlıdır.
Dam Meydanı, Red Light District, Kraliyet Sarayı ve Anne Frank’ın Evi Müzesi gibi Amsterdam’ın en ünlü cazibe merkezlerine yakınlığı nedeniyle Old Centrum, Amsterdam’da ilk kez konaklayacaklar için en iyi bölgedir. Burada bir otel rezervasyonu yaparsanız, her şeyin ortasında, görülmeye değer en iyi yerlere, restoranlara, barlara ve mağazalara yürüme mesafesinde olacaksınız.
Asıl adı De Wallen olan ünlü kırmızı ışık bölgesi, akşam eğlencelerini daha pahalı tarafta geçirmeyi tercih ediyorsanız, gece hayatı için gitmek için harika bir yerdir. Kulüpler ve barlar yoluyla daha çağdaş gece hayatı için Canal Belt’teki Leidseplain’e gidin. Rembrandtplein, Amsterdam’ın LGBT gece hayatının kalbidir, De Pijp ise daha trend gece hayatı sahnesine sahiptir.
Müze Bölgesi, Eski Merkez’in yanı sıra Amsterdam’ın en gözde cazibe merkezlerinin de kalbidir. Alternatif olarak Grachtengordel, Amsterdam’ın ikonik kanallarıyla çevrili olmak için en iyi yerdir.
Amsterdam çok kompakt ve yürünebilir. Şehri yürüyerek kolayca keşfedebilirsiniz. Her yerde yürümek konusunda rahat değilseniz, Amsterdam’ın geniş toplu taşıma ağına güvenerek sizi bir yerden bir yere rahat ve konforlu bir şekilde ulaştırabilirsiniz. Tramvay, otobüs ve metro sistemi arasında, gitmek istediğiniz yere her zaman sadece birkaç dakika uzaklıkta olacaksınız.
İşte Amsterdam’da nerede kalınır? Sorunuza cevap olacak en sevilen mahalleler;
1. Amsterdam Şehir Merkezi
Amsterdam Center veya yerel olarak Centrum, süper merkezi bir konuma sahip olduğu için Amsterdam’da ilk kez seyahat edenler için en iyi yerdir. Kanal Kuşağı içinde yer alan Old Centrum, Amsterdam’ın tarihi merkezi ve en eski kısmıdır. Old Centrum, şehrin en popüler turistik mekanları, havalı kafeleri, restoranları ve hediyelik eşya dükkanlarıyla doludur.
Schiphol Havalimanı’ndan Amsterdam ana tren istasyonu Amsterdam Centraal’a giden trene binerseniz, kendinizi Eski Merkez’de bulacaksınız. Merkez, Dam, De Wallen (Red Light District) ve Nieuwmarkt gibi daha küçük mahallelere bölünmüştür.
Dam Meydanı, Merkez İstasyonu’na sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde yer almaktadır. 13. yüzyılda Zuiderzee denizinden taşmayı önlemek için Amstel nehri etrafına bir baraj olarak inşa edilmiştir. Bugün Kraliyet Sarayı, Nieuwe Kerk (Yeni Kilise), Madam Tussaud’s, Grand Hotel Krasnapolsky ve Ulusal Anıt heykeline ev sahipliği yapan popüler bir turistik cazibe merkezi haline geldi.
Neoklasik tarzdaki Kraliyet Sarayı, 17. yüzyılda bir belediye binası olarak inşa edilmiş ve 19. yüzyılda Kral Louis Bonaparte’ın ikamet etmesiyle Kraliyet Sarayı olmuştur. Şimdi hala Hollanda kraliyet ailesinin ikametgahı. Ziyaretçiler, saray ve arazi içindeki çeşitli odaları ve sergileri gezmeye davetlidir.
Dam Meydanı, Kalverstraat Caddesi, Rokin Caddesi ve Nieuwendijk gibi yakındaki alışveriş caddeleriyle harika bir alışveriş deneyimi sunuyor. De Bijenkorf ve Magna Plaza mağazaları gibi kapalı alışveriş merkezleri de bulunmaktadır.
Dam meydanına kısa bir yürüme mesafesinde, muhtemelen dünyanın en ünlü kırmızı ışık bölgesi olan Amsterdam’ın kırmızı ışık bölgesi De Wallen’i bulabilirsiniz.
Ayrıca, Our Lord in the Attic Museum gibi Amsterdam’ın Eski Kent bölgesinde benzersiz bir cazibe merkezi bulabilirsiniz. İyi korunmuş 17. yüzyıl kanal evini, dar koridorları ve tarihi yaşam alanlarına ve mutfaklara çıkan merdivenleri keşfedebilirsiniz
Kırmızı ışık bölgesi tehlikeli görünse de oldukça güvenli çünkü her zaman turistlerle dolu ve polis devriye geziyor. Ancak nerede olursanız olun her zaman tetikte olmalısınız ve yankesiciliğe karşı dikkatli olmalısınız
Tabii ki, De Wallen için sadece kırmızı ışık bölgesinden daha fazlası var. Keyfini çıkarabileceğiniz birçok kafe, restoran ve bara ek olarak. Akşam eğlencenizi biraz daha sakin tercih ederseniz, De Wallen’de seçebileceğiniz çok şey var.
Old Centrum, tüm önemli cazibe merkezlerine, tarihi binalara ve kültürel miraslara rahat bir yürüyüş mesafesinde, kalmak için süper uygun bir alandır. Kırmızı ışık bölgesinden kanalların hemen karşısında şehrin en eski binası olan Eski Kilise Oude Kerk’i bulabilirsiniz. Geçmişi 13. yüzyıla uzanan etkileyici yapı, günümüzde çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Eski Kent ziyareti, şehri kanallardan ve kemerli köprülerin altından görebileceğiniz bir kanal gezisi olmadan tamamlanmış sayılmaz. Mum ışığında akşam yemekleri ve bira içeren bir yemek var.
Merkezi konumu nedeniyle burada konaklamak diğer semtlere göre daha pahalı olabilir ama hareketin tam ortasında olacağınız için buna değer. Noel ve Yeni Yılı Amsterdam’da geçirmeyi planlıyorsanız, hala açık olan birçok otel var ve Noel’e özel fırsatlarla daha ucuz konaklama yerleri bulabilirsiniz.
2. Canal Belt
Felemenkçe’de Grachtengordel olarak bilinen Canal Belt, Amsterdam’ın en romantik semtlerinden biridir. Şehrin ikonik kanallarının ve su yollarının çoğunu burada bulacaksınız. Hollanda Altın Çağı’nda 17. yüzyılda inşa edilen kanallar, 2010 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi statüsüne layık görülen güzel ve tarihi bir alandır.
Amsterdam’daki iç kanal kuşağı, Singel, Herengracht, Keizersgracht ve Prinsengracht dahil olmak üzere dört ana kanaldan oluşur. Singel, orta çağa kadar uzanan en içteki kanaldır. Burada Hollanda laleleri ve hediyelik eşyalar satan yüzer dükkanların bulunduğu günlük çiçek pazarı Bloemensingel’i bulabilirsiniz.
Herengracht, dar binaları, bisiklet yolları ve ilginç köprüleriyle tipik Amsterdam’dır. Golden Bend, Amsterdam’ın en zengin kanal evlerinden bazılarını bulabileceğiniz fotoğraf çekmek için harika bir yerdir.
İngilizce’de İmparator Kanalı anlamına gelen Keizersgracht, kemerdeki en geniş kanaldır. Kanaldaki su kışın donuyor ve buz pateni yeri oluyor! Keizersgracht, Nazi rejiminin eşcinsel kurbanlarına saygı duruşunda bulunmak için yaptığı homo anıtıyla eşcinsel camiasında ünlüdür.
Prinsengracht, kuşaktaki son kanaldır ve Amsterdamlılar tarafından şehrin en güzel kanalı olarak kabul edilir. Bir tekne yolculuğundan Anne Frank Evi, Noorderkerk, Westerkerk ve Adalet Sarayı’nı görebilirsiniz. Dünyanın en dar evi olan 7 numaralı kapıya dikkat edin.
Canal Ring, güzel ve tarihi olmasının yanı sıra tam da şehir merkezinde. Amsterdam’ın en gözde turistik yerlerinin ve mahallelerinin çoğuna sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde kalacaksınız. Popüler turistik yerler ve ikonik kanallarla çevrili burası, Amsterdam şehrini ilk kez ziyaret edenler için en iyi konaklama yerlerinden biridir.
Kanalların tarihi ile ilgileniyorsanız, Amsterdam Kanalları Müzesi (Het Grachtenhuis), Kattenkabinet (Kedi Kabini), Museum van Loon, Museum Willet-Holthuysen, Bijbels Müzesi, Köpük Fotoğraf Müzesi ve Çantalar Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Amsterdam’ın en çok kanalı olan bölgesi olan burası, ünlü kanal evlerinden birinde kalmayı umuyorsanız, elbette Amsterdam’da kalmak için eşsiz bir yerdir. Su yolları, bu ikonik konutlarla kaplıdır ve birçoğu otel ve pansiyona dönüştürülmüştür. Çoğu tekne ev, özel mutfak ile tam donanımlıdır. Amsterdam’da nerede kalınır sorusuna bütçeli fakat merkezi bir yer arıyorsanız ilk olarak canal belt bölgesine göz atın deriz.
3. Jordaan
Jordaan, Amsterdam’ın kalbinde geleneksel köy benzeri bir atmosfere sahiptir. Amsterdam şehir merkezinden çok uzakta olmayan Jordaan, büyüleyici dar sokaklar, ilginç mağazalar ve butiklerle doludur. Bir zamanlar işçi sınıfının yaşadığı bir mahalle olan Jordaan, şimdi şehirdeki sanat galerileri, popüler barlar ve restoranların bulunduğu harika bir merkez.
Jordaan, şehir merkezindeki diğer mahallelerin çoğundan çok daha güvenli bir bölge hissi veriyor. Popüler bir turizm bölgesi olmasına rağmen, Jordaan gerçekten bir yerleşim bölgesi atmosferini koruyor.
Günlerinizi büyüleyici arka sokaklarda dolaşarak, rahat barlarda dinlenerek ve yerel halkla kaynaşarak geçirin. Pazartesi günleri, mahallenin kuzeyinde popüler Westerstraat bit pazarı kurulur. Çiçekler ve yerel yiyeceklerden antikalara kadar, burası ilginç ve benzersiz hediyelik eşyalar için alışveriş yapmak için harika bir yerdir.
Bu arada, Lindengracht Pazarı Cumartesi günü açılıyor. Lindengracht, muhtemelen Amsterdam’daki en iyi gıda pazarıdır. Taze balık, peynir, iyi sebzelerin yanı sıra giysiler ve genel ürünler var
Öncelikle işçi sınıfı mahallesi olan Jordaan, oldukça yakın zamana kadar büyük ölçüde yenilenmemişti. İronik bir şekilde, burayı bugün ziyaret etmek için bu kadar güzel bir yer yapan şey, geçtiğimiz on yıllardaki yatırım eksikliğidir. Eski binaların çoğu tamamen bozulmamış durumda ve bölgeye büyüleyici, tarihi bir hava katıyor.
Antika, dar sokaklar, rahat kafeler ve barlarla dolu olan tüm bölge, belirgin bir şekilde romantik bir atmosfere sahiptir. Jordaan, romantik bir şehir kaçamağı veya balayı planlayan çiftler için idealdir. Kanal kuşağının hemen yanında romantik sahil yürüyüşleri için de birçok fırsatınız olacak.
Jordaan, Anne Frank Evi’ne ev sahipliği yapmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Anne Frank ve ailesinin Nazilerden yıllarca saklandığı ev dokunaklı bir müzeye dönüştürüldü. Anne Frank Evi, Amsterdam’a ilk kez yapılan herhangi bir gezi için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.
Jordaan’da ayrıca çok sayıda müze bulunmaktadır. Amsterdam Peynir Müzesi, peynir yapımı ve tadım tarihini içeren küçük bir müzedir. Amsterdam Lale Müzesi, size lalenin tarihini anlatırken, Electric Ladyland, floresan ışığın harikalarına adanmış dünyadaki tek müzedir. Amsterdam Tekne Ev Müzesi veya Woonbootmuseum, geleneksel bir Hollanda tekne evini gösteren eşsiz bir müzedir.
Jordaan’da kalmaya karar verirseniz, aralarından seçim yapabileceğiniz çok sayıda konaklama seçeneğiniz olacaktır. Sunulan tonlarca tatlı pansiyon ve büyüleyici misafirhane var. Seçeneklerin çoğu orta sınıf aralığındadır, ancak birkaç tane daha uygun fiyatlı otel ve pansiyon da vardır. Jordaan, ayrıca Amsterdam’daki en fazla otel seçeneğine sahip olan bölgelerden biri değil. Buradaki konaklama birimleri daha çok dairelerden ve pansiyon tarzı konukevlerinden oluşuyor. Otel konusunda seçici biriyseniz bu bölgede aradığınız zevkte bir tesis bulamayabilirsiniz.
4. De Pijp
Hip De Pijp, Amsterdam’ın en gözde bölgesidir. Şehir merkezine yakın süper havalı bohem bir semtte kalmak istiyorsanız, Amsterdam De Pijp sizin için mükemmel bir seçim. De Pijp Amsterdam, şehrin tam kalbinde olmasına rağmen çok daha rahat bir atmosfere sahiptir.
Amsterdam’ın Latin Mahallesi olarak da bilinen De Pijp, renkli barlar ve gece kulüpleriyle doludur. Gündüzleri komşu müze bölgesi ve kanal kuşağından yararlanabilirsiniz. Akşamları, Amsterdam’ın en eğlenceli barlarından bazılarında erken saatlere kadar parti yapabilirsiniz.
Şehrin en gözde gece hayatı ortamına sahip gelişen bir öğrenci mahallesi. Gün boyunca, özellikle Frans Halsstraat, Marie Heinekenplein ve Gerard Douplein’deki birçok rahat kafe ve vintage mağazalarında ve kitapçılarda öğrenci etkisi görülebilir.
De Pijp, mahallenin dört bir yanına dağılmış eklektik mağazaların yanı sıra Hollanda’nın en büyük günlük pazarı Albert Cuypmarkt’a da ev sahipliği yapmaktadır. 1905’ten beri faaliyet gösteren, yerel ürünler ve sokak yemeklerinin yanı sıra el işi ürünler ve antikalar satan 300 tezgahlı hareketli bir açık hava pazarıdır
Albert Cuyp Pazarı, ringa balığı, Hollanda peyniri ve waffle ile kurabiye arasında bir yerde bulunan çıtır, karamelli geleneksel stroopwafels gibi yerel yemekleri tatmak için en iyi noktalardan biridir
Canlı çarşıyı gezmeyi bitirdiğinizde yakındaki Sarphatipark’ta rahatlayabilirsiniz. Sakin gölü ve çeşitli anıtlarıyla yemyeşil park, piknik yapmak için harika bir yerdir. Pazardan bazı lezzetli yerel lezzetler aldıysanız, bunun için idealdir
Herhangi bir bira sever kesinlikle Heineken Experience’ı ziyaret etmek isteyecektir. Etraftaki en kapsamlı bira fabrikası turu deneyimlerinden biri, bira yapımının tarihi ve Heineken’in gelişimi hakkında bilgi edinme fırsatına sahip olacaksınız. Bira tadımları elbette dahildir.
Amstel Nehri boyunca yürüyün, manzaralı çatı bahçeleri ile demirlemiş yüzen evleri izlemenin keyfini çıkarın. Martin Luther King Park’ta piknik yapın veya Amstel River Countryside’da bisiklet sürün.
Okura Hotel’in hemen sağ tarafında yer alan Kinderboerderij de Pijp’te aile ve çocuklar eğlenceli vakit geçirebilir. Çocuklar bu evcil hayvan çiftliğinde dost yaratıklar, tavşanlar, kobaylar, keçiler, koyunlar ve kazlarla etkileşime girebilir.
Huis met de Kabouters veya Cücelerle Ev, cephesinde iki cüce figürü bulunan 19. yüzyıldan kalma bir yapıdır.
Şehir merkezine bu kadar yakın olmasına rağmen, burası düşük maliyetli konaklama aramak için en iyi yerlerden biri. De Pijp metro istasyonunun yakınındaki bölge, daha ucuz otel seçenekleri sunar.
5. Amsterdam West
Jordaan’ın bitişiğinde, büyük (çoğunlukla) yerleşim alanlarına sahip Amsterdam-West bölgesi kafe ve restoranların dağıldığı Batı Adaları ve canlı Westerpark mahallesine ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekiyor. Amsterdam’da nerede kalınır ? Sorusuna en güzel ve en ucuz cevaplardan biri olarak kabul edilen bu bölgede, ucuz oteller bulabileceğiniz gibi daire ve konukevi de bulabilirsiniz.
Şehrin en büyük yeşil alanlarından biri olan adını taşıyan park, Westergasfabriek’teki geniş yeşillikleri kültürel etkinliklerle birleştiriyor ve bitişik sokaklar çok çeşitli geleneksel kahverengi kafelere, türünün tek örneği mağazalara, sokak pazarlarına ve havalı mekanlara ev sahipliği yapıyor.
Kapak görseli Max van den Oetelaar
