İsmail’in Üniversite Kaydıyla İmtihanı

Yahu basit bir üniversite kaydı bu kadar mı aksiliğe dönüşebilir? Yemin ederim daha okula başlamadan rezillik çekmeye başladım. Okumaktan soğudum.

Pazartesi günü Karaman’a gittim. Düşüncem gün içerisinde üniversite kaydını tamamlayıp akşam üzeri tekrar Konya’ya dönmekti. Saat 10 civarlarında trenden indim ve direk Mehmet’le beraber üniversiteye gittik. Bir tane Ziraat ATM’si buldum harcı yatırmak için. Gel gör ki o ATM’de para yatırılmıyor. Neyse dedik çarşıya gider orada yatırırız. Hemde internet kafenin birine girip internet üzerinden ön kaydı tamamlarız. Mehmet derse girdi, dersten çıkıncaya kadar bende kampüsü gezeyim biraz dedim. Kampüs dağın başında. Etrafında sanayiden başka bir şey yok. Zaten kampüs içindeki birçok bina daha yeni yapılıyor. Duyumlarıma göre 10.000-15.000 arası öğrenci var toplamda. Konya’da sadece Selçuk Üniversitesi’nde 80.000 civarı öğrenci olduğundan Karaman’ın kampüsünü biraz yadırgadım diyebilirim. İlginçtir ki Karaman’daki öğrencilerin yüzde yetmişi bayan. Her neyse Mehmet dersten çıktı ve doğru çarşıya gittik. Önce güzelce karnımızı doyurduk. Sonra da ver elini Ziraat şubesi. Hemen şubenin önündeki ATM’lerden birinde sıraya geçtim. Sıra bana geldi, tam parayı yatırdım işlemi onayladım derken ekranda geçici bir süre hizmet veremiyoruz yazısı çıkmasın mı. Ne makbuz var ortada ne para. O anda anladım ki bu üniversite bana hiç iyi gelmeyecek. Şubenin içine girdim, ordan birine sordum böyle böyle diye şunun yanına git dedi. Gittiğim adama sordum böyle böyle diye, şunun yanına git dedi. İçimden etmediğim küfürleri ediyorum ama. Sonuncu adamın yanına gittim. Anlattım derdimi. Al şu kağıdı bir dilekçe yaz biz seni akşam ararız dedi. Dilekçeyi yazdım teslim ettim. Bu işlemlerin hepsi 8 Ekim’de oluyor. 10 Ekim’de kaydın son günü. Artık akşamı bekliyorum. Bu arada normalde cemaat evinde kalacaktım sonradan Bahri gel bizde kal babaannem evde yok deyince direk oraya geçtim zaten. Ne arayan var ne soran. Bahri ile sabaha kadar uyumadık. Ben ölü durumdayım. İçtiğim sigaranın dumanı beynimin içinde cirit atıyor sanki. Ertesi gün oldu sabah tekrar bankaya gittik. Adam öğleden sonra verilecek paran, ben seni arayacam dedi. Dedim bugünde benim kayıt işi yattı. Bekle babam bekle saat 3 olmuş. Ne arayan var ne soran. Kalkıp tekrar bankaya gittik. Şubeye ilk girdiğimde odanın kapısı kapalı. Dışarı çıkıp tekrar küfürler yağdırdım sonra içeri tekrar girdim. Başka biri ile konuşmak için. İkinci kez şubeye girdiğimde muhattap olduğum adamın kapısı açıktı ve adamda içerdeydi. Hemen yanına gittim. Senin parayı ATM farklı bir bölmeye koymuş al bakalım bu 385 liran dedi. Bu arada saat 3:30 falan. Parayı aldım sonra gittim sıra aldım. Bu sefer ATM’den yatırır mıyım hiç. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer hesabı. Sıranın bana gelmesine 30 kişi var. Karşıda ise kızlar yurt parası yatırıyorlar. Sıra alma derdi falan da yok. Hemen onların arkasına geçtim. Alayı kız bir erkek ben varım. Harç parasını da böylelikle yatırdım. Saat oldu 4:30. Yani benim o günde üniversite kayıt işi yattı. Tekrar Bahri’nin evine gittik. Saat 5 gibi kanepeye bir uzanmışım. Tam 12 saat. Sadece gece 12 gibi karnımız acıktı dürüm söyleyip yedik. Ondan sonra geri yattık. Ben hayatımda hiç bu kadar uyuduğumu hatırlamıyorum. Ertesi gün oldu biz tekrar üniversitenin yolunu tuttuk. Direk öğrenci kayıt bürosuna. Allah’tan sıra falan yoktu da gider gitmez kaydı yaptırdım. Artık resmi olarak üniversiteli olmuştum.

Tabi bunlar olurken benim birde kalacak yer ayarlama telaşem var ve hala kalacak yeri ayarlayamadım. Önümde iki alternatif. Ya cemaat evinde kalacağım, ya apartta. Normalde Mehmet’le beraber çift kişilik odada kalacaktık. Fiyatı da 300 liraydı kişi başı. Yurtta kalacak olsam da zaten aynı para. Hoş Karaman’da erkek öğrenci yurdu yok o ayrı mesele. Yalnız Mehmet babasını ikna edemediği için tek başıma ortada kalakaldım. Tek kişilik oda fiyatı da 385 lira. Bunun içinde elektrik, su, ısınma, internet dahil. Oda içerisi dayalı döşeli, mutfağı ve banyosu da bulunmakta. Cemaat evinde kalacak olsam bir evde 6 kişi kalıyorsunuz. Ayrıca 300 lira eve vermek zorundasınız (Akşam yemeği ve kahvaltı, öğle yemeğini zamandan dolayı okulda yiyorsunuz.) ve aylık 50 lira da ulaşım ücreti. Okula dolmuş ile gidip gelmelisiniz. Ama apart okula yakın olduğu için yürüyerek gidip gelinebilir. Ayrıca cemaat evinin en büyük eksiği de internet olmaması. Mecbur vınn tarzı bir şey almak lazım. Yani cemaat evinde kalırsanız aylık 300 lira ev kirası, 50 lira ulaşım ücreti, 30 lira öğle yemeği, 40 lira vınn ücreti toplamda 420 lira aylık kesin gideriniz oluyor. Apartta kalırsanız da 385 lira oda fiyatı, 60 lira öğlen ve akşam yemeği (kahvaltı zaten yapmıyorum) toplamda 445 lira kesin gideriniz oluyor. Para babamdan çıkacağı için günlerdir düşünüyorum ne yapayım diye. Arada pek fark yok ama ekstraları da katarsak apart biraz daha fazla para harcattırır gibi bana. Ocağa kadar zorlayacak. Ocaktan sonra öğrenim kredileri yatacağı için rahatlayacağım. Birde blogdan gelen reklam gelirleri var. Apartta kalsam işin içinden çıkabilir miyim diye düşünüyorum kara kara. Açıkçası cemaat evinde kalmayı istemiyorum. Çünkü rahat olamayacaksınız. Sigaranıza karışılacak. İstediğiniz zaman Konya’ya gelemeyeceksiniz. Ben ailemin yanında bile daha rahatım cemaat evine göre. Hayatınızda kaç kez üniversite okuyacaksınız? Her şeye de karışılırsa, ohoo… Ayrıca aparta bakmak isteyenler de buradan bakabilir.

Karaman’da Bahri aynen şöyle demişti, burada çok mizahi olayla karşılacaksın, gör bak. Onu der demez karşımıza aşağıdaki şekilde bir şey çıktı.

Hani böyle yapmak yerine bittikten sonra nasıl olacağını gösteren bir resim koysalarmış fena olmazmış.

Bütün sıkıntı ve telaşeye rağmen sağ salim Konya’ya döndüm. Döner dönmez ilk işim İşbank hesabımı öğrenci hesabına çevirmek ve kredi kartı başvurusu yapmak oldu. Aslında kredi kartını her ne kadar istemesemde Karaman’da acil para lazım olduğunda milletten borç almak yerine karttan çekerim diye düşündüm. Birde internet üzerinden alışveriş yaptığım için ara sıra lazım oluyordu. İşbankası şubesinde de büyük bir badire atlattım. Kafam iyice uçmuş ki sıra aldığımız o makineden sıra almak için kartı fiş çıkan yere sokmaya çalıştım. Allah’tan kimse görmedi de rezil olmadık. Biri bi çıkıp dese ki orası kart sokma yeri değil fiş çıkar diye rezilliğin daniskası.

İşte üniversite kayıt maceramda böyleydi. Şimdi Konya’dayım bakalım. Bugün veya yarın kalacak yeri ayarlayıp pazar günü dönmeyi düşünüyorum. Pazartesi de okula başlarım Allah’ın izniyle.

Bana kahve ısmarlamak ister misin?

Bunları da okuyabilirsin
Yazı hakkındaki yorumun nedir?

3 Yorum
  1. TahsinSUNGUR
    11 Ekim 2012 - 23:40
    Cevapla
  2. Hasan Safa
    12 Ekim 2012 - 12:24
    Cevapla
  3. Daktilograf
    31 Ekim 2012 - 15:05
    Cevapla