İstemiyorum kimseyi. Kendim sadece kendim…
Bugünlerde aşık oluyorum herkese. Kimi görsem işte bu diyorum. Aynı bir çocuk gibi seviyorum. Canım kimi isterse, kim bana daha yakın gelirse onu seviyorum. Ne kadar gerçekçi peki bu sevgi? Veya onlar beni ne kadar seviyor?
Çığrından çıkmış bir aşk var. Dizginleyemediğim… Çok ince bir iple tutuyorum. İpin kopmasından korkmuyorum aslında. Kendimde koparım diye korkuyorum. Yoluna sokamadım da hiçbirşeyi. Aşk bir vurdu ki tam vurdu. O günden sonra bağlanmak istemiyorum kimseye. Kazık yedim hep umutsuzlukların umut diye satıldığı pazarlarda. Ve hep kaza yaptım şu aşk denen engebeli yolun virajlarında.
O yaşayamadığım aşkın kalıntıları başka bir aşka doğru gitmek istiyor sanki. Kime gittiği önemli değil gibi geliyor. Sadece “aşk” istiyor. Vallahi ben istemiyorum doktor bey “O” istiyor. “Canımlar,cicimler” yapmacık geliyor. Kimi aşkın hasını veriyor bana. Kimi ise o kadar güzel ki kayboluyorum gözlerine bakınca. Başka diyarlarda buluyorum kendimi. Kimsenin olmadığı. Sadece O ve Ben. Ama olmuyor işte. Bağlanmak istemiyorum. Belkide dolduruyorum aşkın miyadını. Zamanı değil daha. Hemde hiç zamanı değil.
Kalk gidiyoruz desem, kimsenin olmadığı çok uzak bir yere. Hanginiz gelirdi benimle? Sanırım hiçbiriniz.
Ben kafamı dinlemek istedikçe aşkın çocukları bana geliyor. Kovamıyorum da. Ne yapacağımı da bilemiyorum. Dedim ya kendim koparım diye korkuyorum. Bağlanırım diye yanaşmıyorum aşkın çocuklarına. Kalbimi dinlemek istiyorum. Kalbimde yavşak çıkıyor. Birde ona küfür ediyorum…
Mevlana diyorki; Birgün kaldığın yerden başlayacaksın biri seni bulacak. Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan. Biraz ürkeceksin nafile, insansın sonuçta seveceksin. Eski acılara bakıpta küsme sevdalara. Gavura kızıp oruç bozulmaz. Sök at kafandan acabaları. Bir kemik aynı yerden iki defa kırılmaz.
dostum merhaba bu yazı sana mı aiitir yoksa kitap,dergi vs.. oralardanmı
cok guzelmiş
bunu facede yayınlamak istiyorum musaden olursa
Evet bana aittir.Tabiki yayınlayabilirsiniz.