Kahraman Tazeoğlu – Adı Neydi?
meğer ne çok yanarmış canı insanın
aşka anlamlar yüklermiş sorgusuzca
susarmış insan
bir çift elin yokluğuna
özgürlüklere siper örercesine
kulak asılmayışının anlamını ararmış
cümlelerin koynunda, çırılçıplak…
kaçıp gitmelerin geride kalmaya ne kadar benzediği betimlenirmiş
katran karası, tomurcuksuz kalmalarda
adı neydi özlemek mi?
isteksiz yürek vuruşlarında hep bir azrail çağrısı
adı imkansızlık, adı susmak, adı özlemek…
Gittiğin yolların perspektifinde boğulmak
renginde selamsız, sabahsız kalmak, geceye gömülmek…
adı neydi ağlamak mı?
İçime içime damlayan.
diş sıkmalarla ötelediğim…
Sensiz kalışlarıma kaldırım soğukluğunu bağışladım
Gıcırdayan dişlerimin rotatifinde çağladım
adı yağmak, adı yağmalanmak, adı ağlamak…
her melodinin ritminde maşuğunu aramak
kaybolmak bilindik kuraklıklarda
her satırda, her cümlede…
adı neydi yazmak mı?
Kağıtla canciğer, kalemle dost, mürekkeplesarmaş dolaş
ellerini aramak…bulamamak…
adı kusmak, adı kutsamak, adı yazmak
yitip gitmişiz büyüyen kimliksizliğimizde
küçülüp yok olmuşuz
ve griye boyamışız bütün olasılık cümlelerimizi
flu bir bakış açısının dağarcığında
darağacında
asmışız, asılmışız…
adı neydi ölmek mi?
Gerçeksiz iyihal raporlarına sığınırcasına
her an bir iç kanama şüphesiyle
elden düşme mecburi iyiyimler devşirerek
yaşayamamak
adı bölünmek, adı sönmek, adı ölmek…
herkesi seninle eşleştirmek, kıyaslamak…
kokunu ayırt etmek
kısa mesafeli otobüs yolculuklarında…
Meğer ne çok yanarmış canı insanın
baktığı yerde göremeyince görmek istediğini
Her kahverengiyle gözlerine gömülmek
adı neydi söylemek mi?
nikotine boyanmış ağzımı dilimi sana kilitlemek
sana söylemek, sana söyleyememek
ne hissettiğimi,seni hissettiğimi…
senden bahsetmek, seni bahsetmek…
adı közlenmek, adı söylenmek, adı söylemek…
Kendi göğsümün tam ortasına çadır kurup,
olmayışınıngölgesizliğinde soluklandım
her senli amacımın sensizliğiyle…
Çaldım, çırptım kendimi,
kendi düşlerimi
kendimden
Görünemedim gözlerine,
Gösteremedim kendimi sana
Adı neydi saklanmak mı?
Doldurmayı başaramadığım boşluğuna
Adı meçhul uzun uğraşıların sonuçsuzluğunda
gayrimeşru hüzünler peydalamaktı senden
Sana ait olmayan tenlerde
Senin sahiplenmediğin,
ve piç mutluluktan…
adı korkmak, adı kaçmak, adı saklanmak
meğer ne çok yanarmış canı insanın
Söylenmedik sözlerde kendi öyküsünü ararken
Siyanür tadında gözyaşlarına meze…
Adı özlemek, adı ağlamak, adı yazmak,
adı ölmek, adı söylemek, adı saklanmak
Meğer ne çok yanarmış canı insanın…
Satırların süzgecinden damıtılma,
Kundaklanmış, kullanılmış izler silsilesine gömülmek…
adı neydi sevmek mi ?
Şiir: Eren Şimşek
Yorum: Kahraman Tazeoğlu