Kahraman Tazeoğlu – Gidemedim

Gitmek, bir kalbin bütün hatlarını koparıp,
Ve içinden geçerek zamanın,
Yokmuş gibi olmak,
Ölmüş gibi doğmak,
Öpmek bir ölümü dudaklarından…
Bırakıyorsun düşlerimi kıyıya,
Beraber çektiğimiz kürekleri çürümüş,
Eski bir sandaldan…

Uğurlamak,
Deniz oluyor…
Ve gözlerin kadar,
Masum bakıyor dalgalar, çarparken düşlerime…
Bir aşk boğulurken,
Tanrı karışıyor içine…
Meleklerin üflediği dualar
Mübarek bir kasırga edasıyla
Götürüyor senden kalan ne varsa…

Sen,
Sabah olduğunda, yüzünü yaşlarınla yıkamak nedir,
Bilir misin?
Ve sen,
Nemli bir coğrafyada adını ekmek,
Nadasa bırakılan, bütün topraklara…
Sahi, bilir misin?

Gitmek,
Düşmek oluyordu kimi zaman
Bir buluttan sallandırmak,
Bütün yaşamışlıkları…
Sonra yağdırıp, yıkamak nefsi kirli insanları…
Ben senin düşlerinden düşeli çok oldu
Şimdi yerdeki yüzünle ilgileniyorum
Ayağa kalkabilirsem şayet,
Yeni maskeni takacağım.
Eminim mutluluk sana çok yakışacak…

Bıraktığın yerden,
Devralıyorum hayatı,
Ellerimi bıraktığın yerden.
Tutup kaldırıyorum yüzünü,
Yerden.
Avuçlarıma bırakmanı izliyorum,
Bir kalbi,
Giderken…

Şişelerin diplerinde unutuyorum,
Bana yazdığın şiirleri.
Adıma yakılan,
Birer ağıtlar şimdi.

-Vücudumdaki bütün fay hatlarından geçirdim depremini.

Yıkık dökük harabelerinden,
İzbe şehirlerinden,
Kurak kışlarından
İlik donduran yazlarından,
Geçtim.
Geçtin.
Ama geçemedik bir aşkın içinden beraber, sığamadık.

Ben çok uğurladım,
Beklemenin yasak olduğu limanlarda…
Ama hiç uğurlanmadım.
Hiç gidemedim
Yüzüstü bırakıp,
Benim için atan bir kalbi,
Deviremedim putlarımı.
Bozamadım ezberlerimi.
Gidemedim.
Çok gittiler benden.
Ben, beceremedim.

Yalvararak,
Yırttığım satırlarına,
İçlerine kaçmış yalnızlığımı biriktiriyorum bugün
Gözyaşlarım delip geçerken bu şehri,
Yalnız İstanbul değil benimle beraber ağlayan…

Sustalı bir hiçlik benimkisi
Hiçliğim bile sensizken eksik
Ellerin kadar üşüyorum
Dokunamadığım teninde patlıyor volkanlar
‘Ayıp’ oluyor bütün sevişmeler bu gece,
‘Haram’lar dökülüyor dudaklardan,
‘Günahlar’ kemiriyor tutulmamış sözleri.

Tanrım!
Götür beni onun adının yanına.
Yollar kadar
Yıllar kadar yorgunum.
Altımda,
Gece 12’den sonra balkabağına dönüşecek bir at arabası,
Bekliyorum…
Masal tadında bir cinayetin kahramanı olduk.
Allah affetsin.
Tanrım affetsin.
Tuz bastığımız yaralarımıza sürsün ayetlerini.
İnceldiği yerden bağlasın aklımın iplerini.

Şiir: Gizem Aslantepe
Yorum: Kahraman Tazeoğlu 

Bana kahve ısmarlamak ister misin?

Bunları da okuyabilirsin
Yazı hakkındaki yorumun nedir?