Kahraman Tazeoğlu – Yitirilmiş Ne Varsa
Çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım
dalgındım
Bıçak sırtı yaşamalarım
penceresizliğim
ve öksüz düşlerim vardı ceplerimde
uğultusuzluğumu özlemiştim
hala bir ceylan ağlıyordu içimde
hiç yoktan vurulan
Senin şehirlerin uyurken
benim gözlerimi bıçakladılar
kör bir balıkçıyım şimdi
görmediğim vapurlara el sallıyorum
rüyalarım da yaşlanmıyor
Kaybolan eylül gemilerimi
sonbahar sesimle çağırsam gelir mi
ah vurulası yüreğim
süpüremedin kapından yalnızlığı
örselenmiş paslı yüreğim
Ellerim yumuk
orman karanlıkları omuzlarımda
ve ardından ağlayan
ezgisiz türkülerdi gözlerim
Senden kalan bu yıkıntılar arasında
bizi büyüten ellerini aradım
öpülesi ellerini
Susuşlara prangalı dil
kanlı düşler kuyusunda
ölüm çığlıkları atabilir
Gözyaşı göllerinde durulanmalar vaktinden geliyorum
sonunu hep unuttuğum
dilsiz şarkılarım vardı
ağlatan inleten
şimdi
o şarkılar beni unuttu
Yıkık kentler konuşmaz bilirim
cam kırıkları ve kırık dallar var
incinen yüreğimin yaralarında
ve bilir misin
güller hiç uyanmaz bu vadide
gözlerin düşer aklıma
an gelir şavkın vurur yüzüme
o zaman vakit ölüm olur dudağımda
kaçsam yakama yapışır gözlerin
Yılları ve yolları ödünç aldım
yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden
düş düşkünü çocukluğumu çalmış namlı sevdalılar
üstüne üstlük sensizim
yani gölgesiz dolaşıyorum
artık intiharlar da öldürmez beni
yüreğimde konaklayan hüzünler
senden gelir
Al
dün gece seninle yoğurdum bu şiiri
ekmek buğusu mübarekliğinde
sıcacık
nasıl olsa sana çıkmayan yol yok
kaybolabilirim kuytularda
dalıp dalıp giderim başka diyarlara
bir gün dönmeyiveririm
ama sen
yine de biriktir gözyaşlarını
belki bir gün
tutuşturur seni bensizlik
belki bir gün
sen de beni ağlarsın
Ama sen
yine de biriktir gözyaşlarını
belki bir gün
tutuşturur seni bensizlik
belki bir gün
sen de beni ağlarsın
hoyratım benim
şafaklar düşmüş alnına
kırlangıçlar uçmuş koynuna
bak hala aynı şarkıda irkiliyoruz
bu aşkın adresi dursun sende
kelepçeli kuşlar
yuva kurmadan gözlerimize
belki geri döneriz
ve geri veririz birbirimize
Yitirilmiş ne varsa
Şiir – Yorum: Kahraman Tazeoğlu