Meçhul Cinayet
kalmalarına hasret kaldığım bir gidişti bu seferki
beni geçtim yıldızlara bile hoşçakal diyemedin
bak uçurtmamız salınıyor gökyüzünde
ipin ucu ise
bir cinayet zanlısı rolünü üstleniyor boğazlarında
faili belli olan meçhul bir cinayetin kurbanı sen
ortalık sessiz
ortalık sensiz
yalnızlık gövdeyi götürüyor
hastane önlerinde sana benzeyen onca suret
acaba sen misin diyorum senin olmadığını unutarak
boğazıma düğümlenen kelimeleri keserek serbest bırakıyorum
gözyaşlarıma tasma takıyorum
zaptetmek çok güç gamze bahçelerimde
neden hala hayattayım diye düşünüyorum bir an
yalnızlığın kanımı neden emdiğini
yaşamayı farz kılman geliyor aklıma
hemen ardından yanaklarım ıslanıyor
oysa sen ağlamayı haram kılmamışmıydın bana
şimdi neden yaşamak haram ağlamak farz oluyor
şakaklarıma kadar işliyor hüzün
önümdeki meze bir şairin kaleminden dökülen kelimeler kadar şehvetli
bir bardakta karşıya koyuyorum sensizliğinle konuşarak
bekle beni sevgilim
gözyaşlarımı yollarına sermeye geliyorum
İsmail Usluer