Mutluluk Abidesi Gözlerim

Bu sefer farklı bir şey yapacağım. Bir öykü veya bir şiir değil bu. Kendimden birkaç şey karalamak istedim. Rahatlamak için…

Başlık nede güzel olmuş. Mutluluk abidesi gözlerim. Evet gerçekten de öyle. Sebebini bilmediğim bir mutluluğun çilesini çekiyorum aslında. Benim mutluluğum bile bir başka oluyor arkadaş. Sadece mutlu olamıyorum. Mutluluğun yanında mutlaka bir can sıkıntısı, iç daralması geliyor. Okuduğunuz yazıyı yazmamda ki sebep de bu işte. Rahatlamak. Neden mutluyum? Onlarca sebep sayabilirim. En basitinden huzurum var. Ama neden canın sıkılıyor veya için daralıyor dediklerinde aklıma ufacık yalandan da olsa hiçbir sebep gelmiyor. Belki dinlediklerim farklılaştırıyor beni. Mesela az önce Teoman’dan Bana Öyle Bakma şarkısını dinlerken şimdi Düş Sokağı Sakinleri’nden Ölümler Çıplak Gelir’i dinliyorum. Günlerdir dinlerim ikinci şarkıyı. Ve günlerdir bilmediğim bir düşünce kol geziyor beynimin uç noktalarında. Ne o düşünce? Ahh bir bilsem.

Birkaç günlük bir durum da değil bu. Bir aydır süregelen birşey. Aslında bir isim buldum bu halime. Kronik yalnızlık hali. Evet evet. Kronik yalnızlık hali güzel. Mutluyum ama yalnızım. Etrafıma bakıyorum. Çok fazla kişi var bi selam verdiğimde dertleşebileceğim. Ama insanın içi ile dertleşmesi farklı oluyor. Onuda benmi yapamıyorum anlamadım ki.

Ben bir kez böyle olmuştum. Oda aşık olurken. Çok mutluydum ama yalnızdım. Ama aşık olmadan önceydi. Öyle bir durumda yok şimdi. Tek başımayım. Bak ne diyor. “Ölümler çıplak gelir/Geceyi indirir yavaşça gözlerine/Benden geçmek kolay değil/Feryat eder ateş sözlerime” Vay bee iyi demiş harbiden.

Aslında bu yalnızlığımı bir sebebe bağlayabilirim. Hayali sevgili… Kendimde yarattığım bir kahramanın ceremesini çekiyorum. O kahramanın yanımda olmasını istediğimden midir bilmiyorum. Yanımda olmayınca da yalnız hissediyorum. Yalnızken mutlu olmak da bu olsa gerek. Bir şekilde kendinde var ettiğin bir kahraman. Hayalide olsa varlığını bilmek mutlu ederken beni “hani yanımda olsa şimdi hiç fena olmaz” dediğim zamanlarda hissediyorum asıl yalnızlığı.

Hal böyle olunca bana sen delisin diyen çok kişi oluyor. Biri bana bir sene önce kadar ben hayalini birine aşığım dese bende deli derdim galiba. Öyle olmuyor işte. Onca sahte suretin arasında senin yarattığın bir varlık. Tüm saflığıyla senin şekillendirdiğin. İsmini bile kulağına ezanlar okuyarak senin fısıldadığın bir kahraman.

Bir hayali sevgiliye aşık olmak gerçek bir kişiye aşık olmaktan daha iyi. En azından sonunun ayrılık olmadığından eminsin. Ahh şu yalnızlığı da olmasa…

Bak şimdi de ne diyor Teoman. “Bu hayatta bizi böyle yakamızdan tutacaksa/Hadi böyle yaşa derken kalbimize sormuş mu?”

Bana kahve ısmarlamak ister misin?

Bunları da okuyabilirsin
Yazı hakkındaki yorumun nedir?