San Andreas
Yaklaşık 3 ayın ardından güzel bir aksiyon filmi seyretmek için Mehmet ile San Andreas filmini izlemeye karar verdik. Aslında Benjamin Button ile San Andreas arasında gidip gelsek de Benjamin Button’ın biraz daha uzun olmasından dolayı San Andreas’ı izlemek daha cazip geldi.
Başrollerinde Dwayne Johnson, Carla Gugino ve Alexandra Daddario‘nun oynadığı, yönetmenliğini ise Brad Peyton‘ın yaptığı 2015 yapımı bu film tamamen aksiyon sahneleri üzerine kurulmuş bir film.
Kaliforniya’da yaşanan depremden sonra kurtarma timinin başında olan Raymond eski eşi Emma ve kızı Blake’i kurtarmak için San Francisco’ya gitmeye çalışır. Bu sırada başına türlü türlü olaylar gelir. Ne hikmetse her türlü zorluktan kolaylıkla kurtulur. İlk işi eski eşi Emma’yı kurtarmak daha sonra da kızı Blake’i kurtarmak olacaktır.
Film her ne kadar tamamen aksiyon sahnelerinden oluşuyorsa da aksiyon da bir yere kadar filmi seyrettiyor. Filmde aşırı aksiyon olunca ister istemez mantık dışı sahneler olabiliyor. Bu normal karşılanabilir fakat mantık dışı sahnelerin abartılması hoş olmayabiliyor. Yoksa bizim Cüneyt Arkın filmlerinde de bolca aksiyon sahnesi var.
Vasat üzeri bir film olmasına rağmen yine de izlenebilir bir film. Bunun yanında hemen hemen aynı seviyede fakat daha izlenebilir bir film olan Brick Mansions‘i de izleyebilirsiniz.
cüneyt arkının stiline alışkın bi milletiz hatta tekrar tekrar izleyebiliriz aslında ama bu şey yabancılara yakışmıyor gibi :) sadece yeşilçamda kabul görüyor bazı şeyler: mesela çoğu insan hint filmlerini şarkı ve danslardan dolayı sevmez ama yeşilçamın baştan aşağı plak tanıtmak için yapılmış şarkılı danslı filmlerini izler durur :D
Sürekli olarak sübliminal mesajlar ile dolu bir film olmuş açıkçası. Dünya yok oldu evren toz bulutuna döndü ama “kilise”ye hiçbir şey olmadı. Bilmem siz farkettiniz mi ?
Filmi beğenmediğim için o kadar dikkatli izlemedim açıkçası.