Shutter Island

Başrolde Leonardo DiCaprio‘nun bulunduğu bu filmi uzun zamandır izlemek istiyordum. Sonunda geçtiğimiz gün filmi izleyebildim ve dedim ki elin yavuru yapıyor arkadaş. İzlediğim filmler arasında hafızama kazınacak sayılı filmler arasına girdi. Adamlar artık kendilerini aşmayı bırakmışlar farklı bir boyuta geçmişler ve bu filmi çekmişler sanki. Bir bu filmle bakıyorum birde biz Türklerin yaptığı filmlere bakıyorum hepsini toplasan bir Shutter Island etmez sanırım. O derece muazzam bir filmdi. Zaten IMDB’den aldığı 8 puanda söylediklerimi destekliyor.

Filmin güzelliğini bırakıp film hakkında eleştiri yapacak olursam kesinlikle olumsuz bir şey söyleyemem sanırım. Filmin kurgusu, konusuyu, olayların işleyişi, her şey biribirini tamamlıyor. Filmde Teddy Daniels ve Chuck Aule adında iki polis tehlikeli akıl hastalarının tutulduğu bir adaya giderler. Bu adaya gitmelerinin sebebi ise hastaneden kaçan akıl hastası Rachel Solando‘dur. Bu iki polis Rachel Solando’yu bulmak için işe koyulurlar. Halbuki olayların göründüğü gibi olmadığı, aklınıza bile gelmeyecek bir şeyin olduğu filmin sonlarına doğru anlaşılır.

Film konusu gereği çok fazla bilgi vermek istemiyorum. Aslında bu yazdıklarımı bile yazmasam iyi olurdu. Filmin sonlarında doğru gerilim ve gizemi iliklerinize kadar işleyeceğinize eminim.

Bana kahve ısmarlamak ister misin?

Bunları da okuyabilirsin
Yazı hakkındaki yorumun nedir?

6 Yorum
  1. Enes İLHAN
    30 Eylül 2013 - 04:07
    Cevapla
    • Usluer
      30 Eylül 2013 - 21:02
      Cevapla
  2. Arda Erakman
    30 Eylül 2013 - 20:08
    Cevapla
  3. Veysel Karaselek
    2 Ekim 2013 - 00:47
    Cevapla
  4. Dost Biri
    24 Şubat 2014 - 18:20
    Cevapla
  5. Hasret
    11 Mart 2015 - 21:19
    Cevapla