Su Doldurmaktan Ciğerim Soldu

Başka yerlerde var mı bilmiyorum bu su doldurma adeti ama Konya’da fazlasıyla yaygın bir şey. Su doldurma dediğimiz şey tatlı su çeşmelerinden bidon bidon suyu eve taşımak. Neden diye soracak olursanız annemin verdiği cevabı direk ileteyim. “Boğazımdan çeşme suyu geçmiyor, çeşme suyuyla çay mı koyulur, çeşme suyu boğazımı yırtıp geçiyor…” Bunun gibi bir sürü bahane bulabilir annem. Nasıl bir mantıktır bu hala anlamadım arkadaş. Herkes biliyor çeşme suyu ile tatlı su arasındaki farkı da bir ben mi ayırt edemedim acaba.

Günlük rahat bir bidon su doldurup gelirim. Tatlı su çeşmesi evimize yaklaşık 200 metre. Gitmesi kolayda o suyu doldurduktan sonra gelmesi asıl sıkıntı. Hadi geldin birde onu üçüncü kata çıkarması var. Tamam, suyu doldurduk, eyvallah. Bari bir günde bitirmeyin suyu ya. Bir bidon su nasıl biter bir günde.

İşte doldurduğum bidonda bu. Bu bidonla kimseyle olmadığı kadar düzenli olan bir ilişkimiz var. Üniversiteyi dışarda okumak istememin büyük nedenlerinden biride bu bidondu aslında. Ne güzel su doldurma derdinden kurtulacaktım. Ama anladım ki büyük konuşmamak lazımmış. Artık kaderim olmuş bu bidon. Ben nereye gitsem de oda benimle gelecektir. Artık rüyalarımda bile bidon canavarı görür oldum. O derece gına geldi yani. Ama şunu kafaya koydum biraz para biriktirip eve su arıtma cihazı alacam.

Dedim ya artık bizlerin kaderi olmuş bu su doldurma işi. Dün Tolga’yı aradım. Napıyon dediğimde nefes nefese kalmış bir şekilde su doldurdum eve götürüyorum dedi.

Bu tatlı su çeşmelerine su nerden geliyor ki. Ben su arıtma cihazı alacağıma direk Konya’nın suyunu ordan çekecek bir plan yapayım hem kendime hemde benim gibi bu işten muzdarip olanlara bi iyilik yapmış olurum.

Bana kahve ısmarlamak ister misin? ☕