Clint Eastwood

Terapi Seansları #1

Yıllar yıllar sonra kimsenin okumasını istemediğim bir yazıdan merhaba. Neden yazdığım konusunda ufacık bir fikrim olmadan sadece iç boşaltmak istiyorum. 10 yıldır bu blogda yazıyorum, daha önceleri de anonim olmamanın sıkıntısını çekmiştim ama bu başka. Düşündüklerimi hür irademle yazmak istiyorum. Madem kimsenin okumasını istemiyorum, neden bir deftere yazmıyorum? Denemedim ama aynı tatmin duygusunu yaşayamayacağımı biliyorum. Ben içine kapanık bir insanım ve bununla iftihar ediyorum. Ama bir noktada bir şeyleri paylaşmak zaruri bir ihtiyaç haline geliyor. İzin verin bir nebze de olsa saçmalayarak bu ihtiyacımı karşılayayım.

İnsanların politik zehirlerinin arasında oksijen tüpümün bitmesine az kaldı. Özür dilerim yakınlarım, ben bir partizan olmayacağım. Biliyorum ki doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmek Hakk’ın emri. Ve ben imanımı daha fazla zedelemek istemiyorum.

Bir kez daha denedim sigarayı bırakmayı. Kaçıncı kez deneyişim sayamadım. Sonuç yine hüsran. Garip bir duygu. Bu zehrin beni öldürdüğünü hissedebiliyorum. Kendimden özür dileyerek söylüyorum, ben bu zehri içerken zevk alıyorum. Affet Allah’ım.

Uzun bir süre işsizliğin ardından yaklaşık 3 aydır yeni işimde mutlu mesut çalışmaktayım. İlk zamanlarda işsiz olmanın verdiği zevki iliklerime kadar yaşamış olsam da bir zaman sonra durum hiç de iç açıcı olmuyor. Hedeflediğim hayatı yaşayabilmek için bir işe, daha doğrusu paraya ihtiyacım olduğu aşikar. Eve gelen kadınlarla kısır günü de yapamayacağıma göre… İtiraf ediyorum, bu işimi önceki işime göre daha çok sevdim.

Mantığımla duygularımın arasında sıkışıp kaldım. Hangi konuda bu ikilem arasında kaldığımı inanın anlatmayı çok isterdim ama tabii ki böyle bir şey yap(a)mayacağım. (Yazma İsmail, yazma. Tut oğlum kendini.) Mantığım bu durumun doğru olduğunu söylerken, duygum mantığıma karşı çıkıyor. Sonra duygum bu durumun doğru olduğunu söylerken, mantığım duyguma karşı çıkıyor. İçinden çıkılmayacak bir noktaya gelmeden bu konuya bir çözüm bulmam lazım. Ama çözümün nasıl olacağı konusunda zerre fikrim yok. Çözüme ulaşmak için ufacık bir adım atmam yeterli ama at atabilirsen hadi. İnşallah bu belirsizliğe bağımlı hale gelmem.

Allah kahretsin ki yazmak isteyip de yazamadığım pek çok şey mevcut daha. Ama söz verdim kendime, daha fazla yazmayacağım. Kim bilir, belki başka bir yazıda yine içimi boşaltabilirim, belki de birkaç saat içinde böyle bir yazı hiç olmamış bile olabilir. Ben kovboy şapkamı takıp sigara içmeye gidiyorum, siz ise hoşça kalın. (Hakkında hiç hoş şeyler düşünmüyorum Svidrigaylov.)

Bana kahve ısmarlamak ister misin?

Bunları da okuyabilirsin
Yazı hakkındaki yorumun nedir?

14 Yorum
  1. Kenar Yazarı
    20 Nisan 2019 - 15:27
    Cevapla
    • Usluer
      21 Nisan 2019 - 12:55
      Cevapla
  2. Mete
    20 Nisan 2019 - 20:49
    Cevapla
    • Usluer
      21 Nisan 2019 - 12:57
      Cevapla
  3. ahmet
    20 Nisan 2019 - 20:52
    Cevapla
    • Usluer
      21 Nisan 2019 - 12:58
      Cevapla
  4. Can
    20 Nisan 2019 - 21:53
    Cevapla
  5. Peren
    20 Nisan 2019 - 23:35
    Cevapla
    • Usluer
      21 Nisan 2019 - 13:02
      Cevapla
  6. Nizamettin Gümüş
    21 Nisan 2019 - 22:48
    Cevapla
    • Usluer
      23 Nisan 2019 - 01:43
      Cevapla
  7. faydeonn
    22 Nisan 2019 - 19:59
    Cevapla
    • Usluer
      23 Nisan 2019 - 01:38
      Cevapla