Ve Kış…

Sabah saat 6 suları… Evden çıktım yine. Hava serindi bugün. Dışarıya çıkar çıkmaz bi ürperti geçti içimden. Seher vakti rüzgarı adeta yüzümü okşuyordu. Ve içime işlemek istiyormuşcasına etrafımda dolanıyordu. Kafamı kaldırdım ve gökyüzüne baktım. Gece daha yerini gündüze tam bırakmamış, renk siyah mavi karışımı dikkatli bakınca farkettim ki arada cılız sarı renkler görünüyordu. Müthiş bi renk şöleniydi aslında görmesini ve anlamasını bilene…

Gökyüzünün ahengine kapılmışken midemin bulandığını hisettim. Sanırım yine dünya tuttu… Dünyanın iğrençlikleri, sahtelikleri, herşeyi…

Ve az önce içime işlemek için sabırsızlanan soğuğu her zerremde hissediyordum. Ama umrumda bile değildi ki bu. Kafam başka diyarlara göç etmişken üşümem bana etki etmiyordu. Seviyorum ben kışı, üşümeyi, hava soğuk hesabına kapanan ağızları. Susarak konuşurum ben. Kışları severim bu yüzden. Benim mevsimimdir kış. Belkide yine oynadığım bir oyundur bu? Peki bu sefer neden kaçıyorum? Üşümekten mi? Yine… Neyse…

Kulağıma dolan Kahraman Tazeoğlu’nun sesi ile köşeyi dönen otobüse bindim. Aslında bugün geç gelsede olurdu bu otobüs. Bugün başkaydım. Bugün kışı karşılıyordu hem bedenim hem kalbim… Yolculuklurda cam kenarına oturmak… Kimileri için başını dayayıp uyumak için bulunmaz fırsattır kimide yolu izler sadece boş boş… Ama cam kenarı benim için bunlardan daha başka şeyler ifade ediyordu…

Kendimi toparlayarak indim otobüsten. Arkadaşlarıma sarıldım ve ellerimin buz kesildiğini onların sayesinde anladım. Hatta kıpkırmızı olmuşlar. :) Düşüncelerim beynime tekrar dönünce anladım bunu. Ceketin kolunu ellerime kadar indirdim. Okula kadar ısınmaya çalıştım.

Bu gün kışı karşıladım ben. Hafta sonu çok durgundum. Gülemedim bile. Benim gibi birinde bu durum hemen farkedildi tabi ama başım ağrıyor diyerek atlatmaya çalıştım hepsini. Zor aslında insanın gülememesi. İçindeki sıkıntıyı, hüzünü, kederi bilememesi… Ama anlıyorum ki hafta sonundan başlamışım kışı karşılamaya.

İşte bir kış daha… Bu sefer neler getirdin bana? Ne sürprizler hazırladın yine? Bir macera kitabı gibi hayat değil mi? Ne getireceği belli değil. Doğaçlama oyunlar oyunuyoruz hergün farketmeden. Bu kış rolüme ne düştü acaba? Yine …………

Bana kahve ısmarlamak ister misin?

Bunları da okuyabilirsin
Yazı hakkındaki yorumun nedir?

4 Yorum
  1. poyrazgülü
    4 Ekim 2010 - 23:23
    Cevapla
  2. sonkralice
    5 Ekim 2010 - 21:55
    Cevapla
  3. Murat Demir
    15 Ekim 2010 - 20:59
    Cevapla
  4. düşlerin kapTanı
    25 Mart 2011 - 16:31
    Cevapla