YA AŞK YALAN, YA DA BİZ!
Sevgi… Ne kadar basit şu dünyada. Resmen sevginin gururuyla oynuyoruz! Aşkı hiçe sayıyoruz. Sevdik mi, sevildik mi? Yetmiyor! Yine gözümüz dışarıda oluyor. Kaybettiklerimizi özlüyoruz, yanımızdakileri umursamıyoruz, elde edemediklerimize ise ulaşamıyoruz. Ne kadar sevsek de, sevilsek de aşkı yeterince yaşatamıyoruz. Mutlaka engeller ortaya çıkıyor. Aşkım dediğimiz insandan bir süre sonra sıkılıyoruz. Neden? Çok fazla ilgi sonucu bunalıyoruz. Hani herşeyin fazlası zarar ya, o misal… Sevmekten korkuyoruz, kaybetmekten korkmuyoruz! Sevdiğim nasıl olsa elimin altında diye onun kıymetini bilmiyoruz. İçimizde ona karşı kaybetme korkusu da olmuyor haliyle. Rahat davranıyoruz, sevgiyi çok basit görüyoruz! Bu aşk bizim değil mi, sorusuyla hep karşılaşıyoruz. Sevgiyi niteliksiz görüyoruz, ona yeterince anlam yükleyemiyoruz. Sevdiğimizi, aşık olduğumuzu, asla bırakmayacağımızı sandığımız kişiyi en ufak bir sorun olduğu zaman ortada bırakıp gidebiliyoruz. Çok güzel bahanelerde üretiyoruz haa! Hani sen canından çok seviyordun? Herşey yalan… Aşkı yanlış yerde arıyoruz, bulduğumuzu sanıyoruz ve doyasıya yaşadığımızı zannediyoruz. Bu nasıl birşeydir çözümlenemez. Resmen çok sevdiğimiz zaman kaybediyoruz. Sanki kaybetmek zorundaymışız gibi herşeyi bilerek yaşıyoruz. O da gidecek nasıl olsa diye her an o korkuyla yaşıyoruz. Belki de Allahın zoruna gittiği için böyle oluyor. Şu bir gerçektir ki: bir kula olan sevgimiz Allah’a olan sevgimizi geçtiği zaman, Allah onu bir şekilde mutlaka elimizden alıyor. Öyle ya da böyle imtihan ediyor işte. Çok sevmeyeceksin ki, keybetmeyeceksin. Aşkın yalan olduğu bir dünyada yaşadığımıza göre gösterilen çabalar boşuna. İki tarafta çok sevse, yine bir süre sonra araya ayrılık giriyor. Platonik aşk yüzünden ölenleri mi ararsın, sevdiğine bir ömür kavuşamayanları mı ararsın, ilk göz ağrısını unutamadığı için bir daha sevemeyenleri mi ararsın… Herşey boş yani, mutluluk yok! Aşk cehennemine girdiğiniz zaman kaybeden sadece biz oluyoruz. Aşka yazık ederken, gururumuzu da hiçe sayıyoruz. Ve bir zamanlar uğruna öleceğimiz sevgilimizi, işimize gelmediği zaman bırakıp gidiyoruz. Halbuki seven insan bırakmaz, ne pahasına olursa olsun! Sevdiğimizi sahiplenmiyoruz, bu yüzden de kaybediyoruz! Pişman oluyoruz ama nafile… Yalan dostum, aşk diye birşey yok! Aşkım, canım, cicim derler. Yarın başkasının kolunda gezerler, oluyor son lafımız…
İşte benim onca yazdığım yazı onca döktüğüm dil bundan ibaret. Kaybetmemek için aşırı sevmeyeceksin.
Sevginin kıymeti bilinmiyor gerçekten. Ve gün geliyor sevgi yerini bir boşluğa bırakıyor. O'da bende beyazları giyiyoruz.