Yaşıyorsun Ama Yoksun İnsan Nasıl Dayanır Buna?
Yabancı dizileri izledikten sonra hep yakındığımız bir şey vardır; bizler neden böyle diziler yapamıyoruz? Game Of Thrones gibi her bölümüne milyon dolarlar harcanan bir dizi yapalım demiyorum. Ama en azından senaryosunun, çekimlerinin, oyunculuklarının kaliteli olduğu diziler yapalım. Aslında bu biraz da arz talep meselesi olduğu için yapımcılara da kızamıyorsun. Çünkü toplum olarak dram ve entrika bağımlısı olduğumuz için yapımcılar da bu kulvarda işler yapıyorlar.
Son yıllarda ülkemizde internet dizisi kavramı fazlaca yer edinmeye başladı. Netflix’in ülkemize girişi bunu tetikledi diyebiliriz. Birde yukarıda bahsettiğim bir takım sebepler internet ortamında çok önemsenmediği için rahatça diziler yapılabiliyor. Ne hikmettir bilmiyorum ama internet dizileri televizyon dizilerine göre çok daha kaliteli oluyor.
İşte Şahsiyet de Puhutv’de yayınlanan bahsettiğim o kaliteli yapımlardan biri. Hakan Günday’ın yazıp Onur Saylak’ın yönettiği Şahsiyet, Türk dizileri arasında ilk sıralara adını yazdırdı. Aslında tek sezon ve 12 bölüm olduğundan mini dizi dememiz daha uygun gibi. Dizinin bu denli kaliteli olmasında pek çok etken var aslında. Başta tabi ki oyunculuklar geliyor. Türkiye’nin en iyi aktörlerinden biri belki de en iyisi olan Haluk Bilginer’in karakterini resmen siz yaşıyorsunuz. Buna Cansu Dere’nin ve yan rollerdeki oyuncuların performansları da eklenince ortaya muazzam bir iş çıkmış. Bir diğer etken ise görüntü yönetmeninin ortaya çıkardığı iş. Bazı yerlerde bana göre abartılı ve gereksiz kullanılan açılar olsa da dizinin bütününde muazzam bir iş çıkarmış Feza Çaldıran. Kullanılan mekanların da özenle seçildiği çok belli.
Diziyi izlemenizi istediğim için çok fazla spoiler vermek istemiyorum ama ufaktan da olsa konudan biraz bahsedeyim. Dizi Agah Beyoğlu’nun alzheimer hastası olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. Alzheimer hastası olması Agah’ın bir süre sonra işine geliyor ve “ömür boyu unutmak, unuttuğunu bile unutmak” mottosundan yola çıkarak yıllardır planladığı, hatta birkaç kez deneyip de yapamadığı vicdan temizliği için plan yapmaya başlıyor. Bu planını hayata da geçiriyor. Burada önemli nokta ise neden vicdan temizliği yapmak istediği. Diziyi izlerken kafanızda türlü türlü senaryolar üretebilirsiniz ama emin olun ki ürettiğiniz hiçbir senaryo vicdan temizliğinin asıl nedeni olmayacaktır.
Dizideki yan rollerin performansını ise dizinin bu denli iyi olmasında son derece önemli. Özellikle İbrahim Selim ve Fırat Topkorur’un oyunculukları çok iyiydi. Ama İbrahim Selim’in Sefa karakteriyle ayrı bir karizması vardı dizide. Belki de taktığı seri katil gözlüğündendir, bilemiyorum.
Dizide eleştirebileceğim birkaç şey var sadece. Bunlardan ilki çekim açıları ne kadar güzel olsa da bazen abartıya kaçılmış olması. Mesela bazı sahneler bakın bizim droneumuz var demek için çekilmiş gibiydi. Bunun dışında Agah’ın torunu Deva, diziye sadece bir bölüm daha fazla çıksın diye eklenmiş gibi. Deva’nın olduğu tüm bölümler sanki çok gereksizdi. Hatta öyle bir bölüm vardı ki Deva’ya o silahı kim yolladı, neden yolladı, Deva silahı ne yaptı, Deva’nın kız arkadaşına mermiyi kim verdi, neden verdi gibi soruların cevapları hep boşlukta kalıyor. Ya da ben bir türlü bağdaştıramadım. Anlayan varsa yorumlarda yazarsa çok sevinirim. Birde dizideki yabancı dizi benzerlikleri gözden kaçmıyor. Peki bu bir sorun teşkil etmiş mi, bence hayır.
Şahsiyet, jenereğinden tutun da senaryosuna kadar, çekim açılarından tutun da oyunculuklarına kadar olmuş diyebileceğim bir dizi. Yeri geliyor sistemi eleştiriyor ki bunu çok güzel yaptığı sahneler var, yeri geliyor güldürüyor, yeri geliyor geriyor. Ülkemizde bir bölümü 2 saati geçen o kadar leş diziler varken bu denli kaliteli işleri izlemek insana keyif veriyor.
Kim bilir, belki biz de bir gün her şeyi unutacağımızı öğreniriz ve vicdan temizliğine başlarız. Tabi ki öldürmeden.
Merak ettiğim bir dizi ancak Alzheimer hastalığını izlemeye dayanabilir miyim onu kestiremiyorum.
Diziyi tek mi izledin?
Bu neden önemli anlayamadım ama arkadaşlarımla birlikte izledim.
bizim burda Game Of Thrones türkçe çekilse inanın 2 bölüm bile yayınlamadan yayından kaldırılır
Valla şahsen ben bu dizi olaylarına hiç takılmam hepsi aynı içerik hepsi aynı oyuncular, bi yabancı dizilere bakın birde bizim ucuz senaryolu dizilere siz karar verin. Alt yazılı bile kaçırmıyorum yabancı dizileri…
Aslında yabancı dizilerin de çoğu çöplük. Yabancı dizilerde de kendini tekrarlayan olaylar ve klişeler çok fazla. Cidden kaliteli ve güzel diziler tüm dizilerin yüzde 5ine filan anca denk gelir. Türk dizilerinin de içinde güzel, herkesin kabul ettiği diziler var. Ama oldukça az. Hele şu an yayınlanan adam akıllı dizi olduğunu bile söyleyemeyiz. Çoğu saçma sapan romantik komedi dizileri. İnternet ortamında yayınlanan diziler daha güzel olabiliyor.
Gerçekten izlenmesi gereken bir filme benziyor. Sizden de bu kadar yüksek not alması ayrıca meraklandırdı beni :)
Son zamanlarda puhutv de güzel yapımlar dikkat çekmeye başladı. sanırım bunda netflix puhu gibi platformar arası rekabet etkili. bu dizi özelinde de Haluk Bilginer rolunun hakkını vermiş.
Şahsiyeti izlemeyi sebepsizce bırakmıştım. Sanırım en son 5.bölümde kalmıştım. Yazınızı okuduktan sonra tekrar iştahlandım. Gerçekten de kaliteli bir yapımdı. Gerek konusu, gerek oyuncu kadrosu ve görüntü kalitesi ile izlenilebilecek bir dizi. Teşekkürler yazı için.
Sanırım bunda netflix puhu gibi platformar arası rekabet etkili. bu dizi özelinde de Haluk Bilginer rolunun rolünün hakkını vermiş diyebilirim.